|
|||
![]() |
İKİSİ DE DAHİ AMA... | ||
Dr. Ramazan Canural | |||
Sekiz- on yıl önce ailecek bir Avrupa gezisine çıktık.
Kafile halinde geziyoruz ve rehberimiz ziyaret ettiğimiz yerler hakkında bazen kısa kısa bazen de uzunca bilgiler veriyor.
Slovakya'nın Başkenti Bratislava'yı gezerken rehberimiz, ara sokakların birindeki mütevazi iki- üç katlı bir evin önünde birden durdu ve şunları anlattı:
"Bakın arkadaşlar bu ev şu anda müze. Neden müze?
Çünkü bu ev Mozart'ın piyanosuyla ilk konserini verdiği yer.
O zamanlar daha altı yaşındaydı. Büyük yetenek olduğu anlaşıldı ve derhal Viyana'daki Kraliyet Sarayına götürülerek müzik eğitimine alındı.
Tarih 1762.
Kısacık ömrüne, Türk Marşı dahil 656 şaheser beste sığdırmıştır. Klasik Batı Müziğinin en büyük temsilcilerindendir. Dünya çapında bir müzisyen.
Ama ne yazık ki içki alışkanlığı nedeniyle çok genç yaşta hayatını kaybetti. 1791 yılında Viyana'da öldüğü zaman sadece 35 yaşındaydı."
O anda aklımdan şimşek hızıyla "bizim Mozart'ımız" geçiverdi.
Nasıl Wolfrang Amadeus Mozart Klasik Batı Müziğinin bir dahisiyse o da Klasik Türk Müziğinin bir dahisiydi.
Kimdi bu dahi?
Şevki Bey…
Şevki Bey Türk Müziğinin en büyük bestekârlarındandır. Şarkı formunun en önemli temsilcisi sayılır.
Bir günde sekiz şarkı besteleyecek kadar üretken olduğu söylenir.
Hocası Hacı Arif Bey'in bestekârlıkta açtığı çığırı daha da büyüten ve zirvelere çıkaran büyük bir yetenektir.
Genellikle "içkili" olarak bestelerini yapardı. Kısa ömrüne 1000 den fazla beste sığdırdı.
Mozart'ın ölümünden tam yüz yıl sonra, yani 1891 yılında öldüğü zaman henüz 31 yaşındaydı.
Şevki Bey ve Wolfrang Amadeus Mozart'ın belirgin birkaç ortak yanı vardı:
1-İkisi de gerçek birer müzik dehasıydılar.
2-İkisi de çok içki içerdi ve alkoliktiler.
3-İkisi de otuzlu yaşlarda bu dünyayı terk ettiler.
Tabii bu iki dahinin farklı yönleri de vardı:
1-Biri kendiliğinden bir şeyler yapmak için çok çalışmıştı. Öbürünün elinden Kraliyet Sarayı tutmuş ve yetiştirmişti.
2-Biri Klasik Türk Müziğinin en büyük bestekârlarındandır, öbürü Klâsik Batı Müziğinin…
3-Birini Türkiye' de bile çok az insan tanırken, öbürünü neredeyse bütün dünya tanıyor…
İşte şu ibretlik örnek, bizde sanata ve sanatçıya verilen değeri tam olarak ortaya koymaktadır.
Başka söze gerek var mı?
|
|||
Etiketler: İKİSİ, DE, DAHİ, AMA..., |
|