Dr. Ramazan Canural Hepiniz Aynı Tornadan mı Çıktınız Birader ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR !

Burdur İl Özel İdaresi Genel Sekreterlik Gölhisar Devlet Hastanesi Doğalgaz Dönüşümü İşi

Burdur Valiliği İl Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü Basın Açıklaması

Yazı Detayı

16 Eylül 2020 - Çarşamba 12:44

Bu yazı 544 kez okundu

Hepiniz Aynı Tornadan mı Çıktınız Birader ?

Dr. Ramazan Canural

Bu Fransız Cumhurbaşkanları oldum olası bizi sevmez. Hatırlarsınız taaa 30-35 yıl önce François Mitterand’ın eşi Danielle Mitterand vardı. Yaşlılıktan yüzü buruş buruş olmuş bir kadın. Bu kadıncağız tam bir PKK dostu, Öcalan hayranıydı.

Fransa’da kurulan Kürt Enstitüsü’nün başındakilerle sıkı fıkı olur, sürekli Türkiye karşıtı faaliyetlerde bulunurdu. Ara sıra Güneydoğu’ya Diyarbakır’a filan da gelirdi.

Kocası “yahu hatun bırak bu işleri, senin neyine gerek Türk düşmanlığı, Kürt hayranlığı, otur oturduğun yerde” demediğine göre, demek o da aynı yolun yolcusuydu.

Sonra Sarkozy çıktı ortaya…

Ukala mı ukala, densiz mi densiz!

O da sürekli Türkiye karşıtı eylemlere imza atar, “Türkiye’nin AB üyeliği engellenmeli” der dururdu.

Bir keresinde Ankara’yı ziyaret ettiği sırada kendisini karşılayan protokol üyeleri Ankara Valisi, Belediye Başkanı ve Garnizon Komutanının yanına yaklaşırken bile sakız çiğnemeye devam ettiği için, Melih Gökçek buna kızmış ve misilleme olarak sakız çiğneyerek kendisini uğurlamıştı.

Cumhurbaşkanlığından ayrıldıktan sonra, kendinden epey uzun, şarkıcı ve fotomodel eşi Carla Bruni ile birlikte Türkiye’nin güney sahillerinde tatil yapıp buraları çok beğendiğini ifade etse de, adam tam bir Türk düşmanıydı.

Şimdi de Macron sahnede. “Biz Türk Millleti’ne değil Erdoğan’a karşıyız, onu devirmeliyiz” diyor.

Gerçi CHP ve İYİ Parti sözcüleri Macron’a karşı okkalı laflar ederek kendilerine verilen pası gole çevirmekte gecikmediler. (Gazeteci Ahmet Hakan’ın ifadeleridir)

Maşallah bizim muhalefetin de ne çok dış destekçisi var!..

EROL MÜTERCİMLER…

Erol Mütercimler…İçinde bulunduğumuz durumu iyi tercüme edemeyen bir adamdır. Her televizyona çıktığında ya da Youtube’de bir videosu yayınlandığında değişmez tek konusu vardır:

Türkiye’nin bir felakete doğru sürüklendiği, Dolar’ın pek yakında 15 TL de bile durdurulamayacağı, ekonomik krizin kapıda olduğu…vs

Bu ve bunlara benzer sözleriyle tam bir felaket tellalı olduğundan, o ekrana çıktığında derhal zap yaparım. Çünkü ben, bir adam hep iyi şeylerden bahsederse de gıcık kaparım, hep kötü şeylerden bahsederse de… Her ikisi de doğruları söylemiyorlardır.

Neden?

Çünkü günlük hayatta hep iyilerle kötüler iç içedir de ondan…

Erol Mütercimler geçenlerde bir televizyon programında İmam-Hatiplilere karşı çirkin sözler söylemiş.

Sanki Sakarya’daki küçük kıza sarkıntılık eden sahte şeyh, İmam-Hatipliymiş gibi…( Valla hiç araştırmadım, belki de İmam-Hatipte okumuş da olabilir. Böyle olsa bile bütün camiayı karalamaya ne hakkı var Erol Mütercimler gibilerinin…)

Sonra tepkiler büyüyünce her zamanki numara…

Yanlış anlaşıldım, şu bu…

Daha sonra bakmış kimseyi kandıramıyor ve kendisine karşı tepkiler çığ gibi büyüyor, Haliç Üniversitesindeki Öğretim Üyeliğinden istifa etmiş.