|
|||
![]() |
Hadigel Köyümüze Geri Dönelim... | ||
Dr. Ramazan Canural | |||
Bundan bir kuşak önce babalarımızdan sık sık şu lâfları duyardık: "Bu işleri çok kolay yürütürüm ama olmuyor işte, arkamda insan yok. Kızlar ya kocaya ya okumaya gidiyor, oğlanlar da ya hayırsız ya da gözü yüksekte. Mühendis, doktor, memur, amir olma hevesinde. Böylece çift-çubuk hep bana kalıyor. Bu gün belki yaparım ama ya yarın, elden ayaktan kesilince…?"
Böylece tarımsal üretimde tehlike çanları çalmaya başladı.
Hükümetlerin de tarım ürünlerindeki destekleme oranı yetersiz olup tarımsal planlama işi olmayınca dengesiz bir üretim profili yaşandı ve üretimde azalmalar meydana geldi.
Sonuçta şunlar oldu:
1-İnsanlar ürettiği mahsulleri değerinden satamadı.
2-Tarım sektöründeki memnuniyetsizlik giderek arttı
3-Üretime karşı ilgi ve güven azaldı.
4-Buna bağlı olarak hükümetler eksik malları ithal etmek zorunda kaldı.
5-2000'li yılların başında nüfusun 24 ü tarım sektöründe çalışırken bu oran şimdilerde 20 nin altına düştü.
6-Böylece köyler tenhalaşırken şehirler kalabalıklaştı.
7-Şehirlerde yaşayıp da üniversite bitirmiş ama işsiz güçsüz gezen gençlerin sayısı arttı.
Şimdi artık Ferdî Tayfur'un şu şarkısı daha bir anlam kazandı:
" Ne ümitle geldik koca şehre/Allah sonumuzu hayır getire/ Alacaklı haciz koymuş Bekir'e / Hadi gel, köyümüze geri dönelim/ Fadime'nin düğününde halay çekelim."
Madalyonun bir de öteki yüzüne bakacak olursak…
Önce biraz sayılarla kafanızı yoralım:
1966 yılında biz ilkokuldayken Fransa'nın nüfusu 50 milyondu. 54 yıl sonra şimdilerde 67 milyon…
Türkiye o yıl 31.5 milyondu. Şimdilerde 83 milyon…
Türkiye şimdi insanî iş gücü bakımından Fransa ya da Batı Avrupa'ya göre çok daha şanslı durumda. Çünkü hem nüfus artış hızı onlara göre daha yüksek, hem de genç nüfus oranı daha fazla.
Madalyonun öteki yüzüne bakmaya devam edelim:
Dünya nüfusu 7.5 milyar.
Bunun 1.5 milyarı Çin de 1.3 milyarı Hindistan'da yaşıyor. (Akılda kalsın diye sayılar yuvarlatılmıştır.)
Avrupa nüfusu 740, ABD nüfusu 330 milyon.
Modern Batı Dünyası denilen AB ve ABD bu gün dünyadaki -tarım dışı- üretimin ancak 15 ini sağlıyor. Ama ana unsurunu Çin, Japonya ve Hindistan'ın oluşturduğu Asya ülkeleri bu tür üretimde 70 leri aşmış durumda. Yani üretim ekseni artık Batı'dan Asya'ya kaydı. Bu nedenle Batı için tehlike çanları çoktan çalmaya başladı.
O yüzden Batı Dünyası ve özellikle ABD her fırsatta Çin'e yüklenmekle meşgul. Hatta Trumph, Korona Pandemisinde Dünya Sağlık Örgütü'nü (DSÖ) Çin'le işbirliği etmekle suçluyor. Çünkü hakimiyetin ve iplerin giderek elinden kaydığının farkında. Madalyonun öbür yüzüne bakmaya devam edelim:
Acaba Çin'in karizmatik lideri Mao Zedong(1949-1976 arası iktidardaydı) yıllar önce " Çin'in atom bombası yapmasına gerek yok. Bizim atom bombamız Çin'li kadınların rahimleridir, çocuk yapın." Derken bu günleri görerek mi o sözleri söylemişti, bilinmez.
Recep Tayyip Erdoğan da "en az üç çocuk yapın" derken kalkınma ve dünyada söz sahibi olma konusunda, insan unsurunun önemine işaret etmiyor muydu?
Üretimde nüfusun ve yetişmiş insan unsurunun değil, teknolojinin önemli olduğunu vurgulayan çok bilmişlere ise, Korona iyi bir ders verdi.
"Adamı güldürmeyin!
Modern toplumlar orta boy bir cep telefonuna bir kamyon domatesi satın alabilirler, berikiler de işin ancak hamallığını yapar" diyenlere de adeta şunu haykırıyordu bu virüs:
"Cep telefonu, bilgisayar, kapının önündeki mercedes, bankadaki yeşil dolarlar, yeraltındaki ve üstündeki petrol ne yenir, ne içilir. Önce yiyeceğin ve içeceğini üretmeye bak!
Hatta vatandaşının takacağı maskede bile dışa bağımlı olma beceriksizliğini bırak!.."
|
|||
Etiketler: Hadigel, Köyümüze, Geri, Dönelim..., |
|