Gökte aydınlatan parlak bir yıldız,
Desen verilmiş kumaşta bir yaldız,
Sadece evlatlarını düşünür kalır yalnız,
Gözündeki göz yaşlarını ben sileyim anne.
Çiçeklerle bezenmiş bir buket olmuş deste,
Ninnilerin kulağımda, onlar tarifsiz beste,
Evladım derler inlersin daima kafeste,
Sevgin merhametin içimde yanıyor anne.
Çile ızdırabın mekânıdır mahzun yüzün,
Dört mevsimde düşünlerin çok hüzün,
Çilelerin çoktur hep yaş döker gözün,
Evlatlarım güzel olun, budur sözün anne.
Cennet ayağının altındadır öyle denilmiş,
Evlat dertleri bir biri ardınca hep dizilmiş,
Evladı için yaşamda çileler çekip üzülmüş,
Ömrü boyunca durmadan çalışmış anne.
Bazen boynu bükük, dertlenir kendi kendine,
Her şeyi düşünür durmadan boyuna enine,
Yedirir, içirir, verir bırakmaz hiç kendine,
Karşılık beklemeden vefa gösterir anne.
Anne kıymeti bilinmeyen bir cevherdir.
Daima gönlü hüzünlü olsa da sevgidedir,
Evladım diye çağırması şefkattendir,
Yaşamı boyunca yaşamdan abidedir anne.
Zahmeti hep kendi çeker, deriz anlatsana,
Sormayın der neler çektiğimi hayatta bana,
Söyler hepsini bırakıyorum geçmiş zamana,
Senin bakışların sanki tarih anlatıyor anne.
Bilirim zahmetimiz karnında başladı,
Çocuklarım doysun diye hep aç kaldı,
Belli etmedi hüzünlendi için, için ağladı,
İçine attı yüreğine taş bağladı anne.
|